Rabıta-i mevti fikren yaşamak

Röportaj

Rabıta-i mevti fikren yaşamak

Sunuculuğunu Yeni Asya Gazetesi Yazar Cenk Çalık‘ın yaptığı Risale-i Nur’dan Röportajlar köşesinde bu haftaki konuğumuz Yeni Asya Gazetesi Edebiyatçı Yazar İslam Yaşar oldu.

Sayın İslam Yaşar ile 18. Bölüm’de Lemalar, 21. Lema, İhlas Risalesi‘nde 4. Düstur “Rabıta-i mevti fikren yaşamak” konusunu ayrıntılarıyla konuştuk.

EuroNur.tv ekranlarından izleyebilirsiniz.

  • İhlas; Kazanılması ve muhafaza edilmesi gereken hayati bir değerdir
  • İhlası zedeleyen sebepler
  • Ölüm hayatın bir gerçeğidir
  • Ölümün göz ardı edilmesi
  • Rabıta-i mevt
  • Rabıta-i mevti fikren yaşamak

Lem’alar

Yirmi Birinci Lem’a

4. Düstur

Ey hizmet-i Kur’âniyede arkadaşlarım! İhlâsı kazanmanın ve muhafaza etmenin en müessir bir sebebi, rabıta-i mevttir. Evet, ihlâsı zedeleyen ve riyâya ve dünyaya sevk eden tûl-i emel olduğu gibi, riyâdan nefret veren ve ihlâsı kazandıran, rabıta-i mevttir. Yani, ölümünü düşünüp, dünyanın fâni olduğunu mülâhaza edip, nefsin desiselerinden kurtulmaktır. Evet, ehl-i tarikat ve ehl-i hakikat, Kur’ân-ı Hakîmin
1 اِنَّكَ مَيِّتٌ وَاِنَّهُمْ مَيِّتُونَ 2 كُلُّ نَفْسٍ ذَاۤئِقَةُ الْمَوْتِ gibi âyetlerinden aldığı dersle, rabıta-i mevti sülûklarında esas tutmuşlar; tûl-i emelin menşei olan tevehhüm-ü ebediyeti o rabıta ile izale etmişler.

Dipnotlar – Arapça İbareler – Haşiyeler:
1 : “Her nefis ölümü tadıcıdır.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:185.
2 : “Muhakkak ki sen de öleceksin, onlar da ölecekler.” Zümer Sûresi, 39:30.

Onlar farazî ve hayalî bir surette kendilerini ölmüş tasavvur ve tahayyül edip ve yıkanıyor, kabre konuyor farz edip, düşüne düşüne, nefs-i emmâre o tahayyül ve tasavvurdan müteessir olup, uzun emellerinden bir derece vazgeçer. Bu rabıtanın fevâidi pek çoktur.

Hadiste 1 اَكْثِرُوا ذِكْرَ هَادِمِ اللَّذَّاتِ (ev kemâ kàl) yani, “Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz” diye bu rabıtayı ders veriyor.

Dipnotlar – Arapça İbareler – Haşiyeler:
1 : Tirmizî, Zühd: 4, Kıyâmet: 26; Nesâî, Cenâiz: 3; İbni Mâce, Zühd: 31; el-Hâkim, el-Müstedrek, 4:321.

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.