Allah, nimete karşı şükür istiyor

Risale-i Nur

Allah, nimete karşı şükür istiyor

Gebze Yeni Asya okuyucuları tarafından Gebze Yeni Asya Binası’nda 29 Ekim – 31 Ekim 2021 tarihleri arasında “Cumhuriyet Programı” tertip edildi.

Programa davet edilen konuklardan Raif Çökren, Risale-i Nur Külliyatı’ndan Lemalar isimli eserden 19. Lema, 1. Nükte‘den (İktisat Risalesi) ders yaptı.

EuroNur.tv ekranlarından izleyebilirsiniz.

Programda

Barla Lahikası;
İktisat Risalesi; İnsani, içtima-i, dini, dünyevi, ahlaki, imani, nurani bir nasihatnamedir

Mesnevi-i Nuriye / 10. Risale; Gafil insan, Allah’in vazifesiyle meşgul olur

Lemalar / 19. Lema / İktisat Risalesi;
İktisat ve kanaate, israf ve tebzire dairdir

Lemalar / 19. Lema / İktisat Risalesi / 1. Nükte;
Allah, nimete karşı şükür istiyor

Barla Lâhikası

Hulûsi Beyin mektubudur.

İktisat hakkındaki risale hem insanî, hem içtimaî, hem dinî, hem dünyevî çok güzel ahlâkî, çok hoş imânî, çok değerli nurânî bir nasihatnamedir. Buradaki kardeşlerimizden bazılarının âsâr-ı Nur hakkındaki ihtiyarsız şu sözleri, ne kadar yerindedir. Diyorlar ki: Bu mübarek eserlerden biri okununca, içimizden “Bundan daha yüksek eser olamaz” dediğimiz halde, ikincisini dinlediğimiz zaman bakıyoruz ki, bu evvelkinden daha ulvî ve nurludur.

Ben de diyorum ki: Ey ihvan! Risale-i Nur’un bütün cüzlerinde öyle bir kuvvet var ki, yalnız birini dinlemeye, okumaya veya yazmaya muvaffak olan kimse, Allah tevfik verirse, imanını kurtaracak hakikatleri onda bulur. Çünkü her cüz’ün diğerleriyle mânen irtibatları vardır. Okuyana ve dinleyenlere sırran diyorlar ki: Bu okuduğun kitapta, bizdeki hakikatlerin de uçları, kokuları, işaretleri var. Dikkat edersen görürsün, çalışırsan anlarsın, cüz-ü ihtiyarını bu emre sevk edersen Allah da muvaffakiyet verir. Bulur ve bilebilirsin.

Mesnevi-i Nuriye, Onuncu Risale

İ’lem eyyühe’l-aziz! Gafil olan insan, kendi vazifesini terk eder, Allah’ın vazifesiyle meşgul olur.

Bu itibarla, insanın Allah’a karşı ubudiyet, vazifesidir. Terk-i kebâir, takvâsıdır. Nefis ve şeytanla uğraşması, cihadıdır.

Amma gerek nefsine, gerek evlât ve taallûkatına hayat malzemesini tedarik etmek Allah’ın vazifesidir. Evet, madem hayatı veren Odur. O hayatı koruyacak levazımatı da O verecektir. Yalnız, hükûmetin asker için ofislerde cem ettiği erzakı askerlere taşıttırdığı, temizlettirdiği, öğüttürdüğü, pişirttiği gibi, Cenâb-ı Hak da hayat için lâzım olan levazımatı küre-i arz ofisinde yaratıp cem ettikten sonra, o erzakın toplanmasını ve sair ahvalini insana yaptırır ki, insana bir meşguliyet, bir eğlence olsun ve atâlet, betâlet azabından kurtulsun.

Ey insan! Rahm-ı mâderde iken, tıfl iken, ihtiyar ve iktidardan mahrum bir vaziyette iken, seni pek leziz rızıklar ile besleyen Allah, sen hayatta kaldıkça o rızkı verecektir. Baksana: Her bahar mevsiminde sath-ı arzda yaratılan enva-ı erzakı kim yaratıyor ve kimler için yaratıyor? Senin ağzına getirip sokacak değil ya! Yahu, eğlencelere, bahçelere gidip dallarda sallanan o güleç yüzlü leziz meyveleri koparıp yemek zahmet midir? Allah insaf versin!

Hülâsa: Allah’ı itham etmekle işini terk edip Allah’ın işine karışma ki, nankör âsiler defterine kaydolmayasın.

Lem’alar, On Dokuzuncu Lem’a

On Dokuzuncu Lem’a

İktisat Risalesi

İktisat ve kanaate, israf ve tebzîre dairdir.

1 بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ – كُلُوا وَاشْرَبوُا وَلاَ تُسْرِفُوا

ŞU ÂYET-İ KERİME, iktisada kat’î emir ve israftan nehy-i sarih suretinde gayet mühim bir ders-i hikmet veriyor. Şu meselede Yedi Nükte var.

BİRİNCİ NÜKTE: Hâlık-ı Rahîm, nev-i beşere verdiği nimetlerin mukabilinde şükür istiyor. 2 İsraf ise şükre zıttır, nimete karşı hasâretli bir istihfaftır. İktisat ise, nimete karşı ticaretli bir ihtiramdır.

Evet, iktisat hem bir şükr-ü mânevî, hem nimetlerdeki rahmet-i İlâhiyeye karşı bir hürmet, hem kat’î bir surette sebeb-i bereket, hem bedene perhiz gibi bir medar-ı sıhhat, hem mânevî dilencilik zilletinden kurtaracak bir sebeb-i izzet, hem nimet içindeki lezzeti hissetmesine ve zâhiren lezzetsiz görünen nimetlerdeki lezzeti tatmasına kuvvetli bir sebeptir. İsraf ise, mezkûr hikmetlere muhalif olduğundan, vahîm neticeleri vardır.

Dipnotlar – Arapça İbareler – Haşiyeler:
1 : “Yiyin, için, fakat israf etmeyin.” A’râf Sûresi, 7:31.
2 : bk. İbrahim Sûresi, 14:7.

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.