Ahiretin ücretini istemek ihlası zedeler mi?

Röportaj

Ahiretin ücretini istemek ihlası zedeler mi?

Sunuculuğunu Yeni Asya Gazetesi Yazar Cenk Çalık’ın yaptığı Risale-i Nur’dan Röportajlar köşesinde bu haftaki konuğumuz Yeni Asya Gazetesi Edebiyatçı Yazar İslam Yaşar oldu.

Sayın İslam Yaşar ile 21. Bölüm’de Lemalar, 21. Lema, İhlas Risalesi‘nde İhlası kıran sebepler bölümünde “Ahiretin ücretini istemek ihlası zedeler mi?” konusunu ayrıntılarıyla konuştuk.

EuroNur.tv ekranlarından izleyebilirsiniz.

  • Hakperestliği nefistperestliğe tercih etmek
  • Hakikat ve ahiret için çalışanlara hürmet ve muavenet
  • İstenilmez, beki verilir
  • Hakikat için çalışırken karşımıza çıkan zaaflarımız
  • Sadaka taşı yardımlaşması
  • Hayatımızı Kurani düsturlarla şekillendirmek
  • Lİsan-ı hal ile dahi istenilmez
  • Faiz ve zakatın toplumdaki yeri
  • Abdülhamid ve tembelhane
  • Devletin ve cemiyetin zaaflarının kullanılması
  • Zaaflar ve meziyetlerin yarışı
  • Cemiyette ihlas mayasının tutması
  • Amelin kısmen yanması

Lem’alar

Yirmi Birinci Lem’a

İhlası Kıran Sebepler

İhlâsı kıran ve riyâya sevk eden pek çok esbabdan iki üçünü muhtasaran beyan edeceğiz.

BİRİNCİSİ: Menfaat-i maddiye cihetinden gelen rekabet, yavaş yavaş ihlâsı kırar. Hem netice-i hizmeti de zedeler. Hem o maddî menfaati de kaçırır.

Evet, hakikat ve âhiret için çalışanlara karşı bu millet bir hürmet ve bir muavenet fikrini daima beslemiş. Ve bilfiil onların hakikat-i ihlâslarına ve sadıkane olan hizmetlerine bir cihette iştirak etmek niyetiyle, onların hâcât-ı maddiyelerinin tedarikiyle meşgul olup vakitlerini zayi etmemek için, sadaka ve hediye gibi maddî menfaatlerle yardım edip hürmet etmişler. Fakat bu muavenet ve menfaat istenilmez, belki verilir. Hem kalben arzu edip muntazır kalmakla, lisan-ı hal ile dahi istenilmez. Belki ummadığı bir halde verilir. Yoksa ihlâsı zedelenir.

Hem 1 وَلاَ تَشْتَرُوا بِاٰيَاتِى ثَمَنًا قَلِيلاً âyetinin nehyine yanaşır, ameli kısmen yanar.

Dipnotlar – Arapça İbareler – Haşiyeler:
1 : “Benim âyetlerimi, az bir dünya menfaatiyle değiştirmeyin.” Bakara Sûresi, 2:41.

*****

Lem’alar

Yirminci Lem’a

İşte bu müthiş marazın merhemi, ilâcı, ihlâstır. Yani, hakperestliği nefisperestliğe tercih etmekle ve hakkın hatırı, nefsin ve enâniyetin hatırına galip gelmekle, 1 اِنْ اَجْرِىَ اِلاَّ عَلَى اللهِ sırrına mazhar olup, nâstan gelen maddî ve mânevî ücretten istiğnâ etmekle HAŞİYE

2 وَمَا عَلَى الرَّسُولِ اِلاَّ الْبَلاَغُ sırrına mazhar olup, hüsnü kabul ve hüsn-ü tesir ve teveccüh-ü nâsı kazanmak noktalarının Cenâb-ı Hakkın vazifesi ve ihsanı olduğunu ve kendi vazifesi olan tebliğde dahil olmadığını ve lâzım da olmadığını ve onunla mükellef olmadığını bilmekle ihlâsa muvaffak olur. Yoksa ihlâsı kaçırır.

Dipnotlar – Arapça İbareler – Haşiyeler:
1 : Benim mükâfâtımı vermek ancak Allah’a aittir.” Yunus Sûresi, 10:72; Hûd Sûresi, 11:29; Sebe’ Sûresi, 34:47.
HAŞİYE : Sahabelerin senâ-i Kur’âniyeye mazhar olan îsâr hasletini kendine rehber etmek, yani, hediye ve sadakanın kabulünde başkasını kendine tercih etmek ve hizmet-i diniyenin mukabilinde gelen menfaat-i maddiyeyi istemeden ve kalben talep etmeden, sırf bir ihsan-ı İlâhî bilerek, nâstan minnet almayarak ve hizmet-i diniyenin mukabilinde de almamaktır. Çünkü, hizmet-i diniyenin mukabilinde dünyada birşey istenilmemeli ki, ihlâs kaçmasın. Çendan hakları var ki, ümmet onların maişetlerini temin etsin. Hem zekâta da müstehaktırlar. Fakat bu istenilmez, belki verilir. Verildiği vakit de “Hizmetimin ücretidir” denilmez. Mümkün olduğu kadar kanaatkârâne, başka ehil ve daha müstehak olanların nefsini kendi nefsine tercih etmek, وَيُؤْثِرُونَ عَلٰۤى اَنْفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌ [“Kendileri ihtiyaç halinde olsalar bile başkalarını kendi nefislerine tercih ederler.” Haşir Sûresi, 59:9] sırrına mazhariyetle, bu müthiş tehlikeden kurtulup ihlâsı kazanabilir.
2 : “Peygambere düşen, ancak tebliğ etmekten ibarettir.” Nur Sûresi, 24:54.

*****

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.