Sabretmekteki hikmet ve gaye nedir?

Mektubat, 23. Mektup, 4. Sualiniz

 

Konuk: Yeni Asya Gazetesi İlahiyatçı Yazar Ali Ferşadoğlu

Konu: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Mektubat isimli eserden 23. Mektup, 4. Sualiniz; Sabretmekteki hikmet ve gaye nedir?

Mektubat, Yirmi Üçüncü Mektup

DÖRDÜNCÜ SUALİNİZ: اِنَّ اللهَ مَعَ الصَّابِرِينَ (Şüphesiz, Allah sabredenlerle beraberdir.” Bakara Sûresi, 2:153; Enfâl Sûresi, 8:46.) de hikmet ve gaye nedir?

Elcevap: Cenâb-ı Hak, Hakîm ismi muktezası olarak, vücud-u eşyada, bir merdivenin basamakları gibi bir tertip vaz etmiş. Sabırsız adam, teennî ile hareket etmediği için, basamakları ya atlar düşer veya noksan bırakır, maksut damına çıkamaz.

Onun için hırs mahrumiyete sebeptir. Sabır ise, müşkülâtın anahtarıdır ki اَلْحَرِيصُ خَاۤئِبٌ خَاسِر(Sabır, ferahlık ve genişliğin anahtarıdır.” Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:21.) وَالصَّبْرُ مِفْتَاحُ الْفَرَجِ (“Hırslı olan kimsenin ümidi boşa çıkar ve hüsrâna uğrar.”) durub-u emsal hükmüne geçmiştir. Demek, Cenâb-ı Hakkın inâyet ve tevfiki, sabırlı adamlarla beraberdir.

Çünkü sabır üçtür: Biri: Masiyetten kendini çekip, sabretmektir. Şu sabır takvadır; اِنَّ اللهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ (Allah takvâ sahipleriyle beraberdir.” Bakara Sûresi, 2:194.) sırrına mazhar eder.

İkincisi: Musibetlere karşı sabırdır ki, tevekkül ve teslimdir.

اِنَّ اللهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلِينَ – وَاللهُ يُحِبُّ الصَّابِرِينَ (Muhakkak ki Allah tevekkül edenleri sever.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:159“Allah sabredenleri sever.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:146.) şerefine mazhar ediyor. Ve sabırsızlık ise Allah’tan şikâyeti tazammun eder. Ve ef’âlini tenkit ve rahmetini ittiham ve hikmetini beğenmemek çıkar.

Evet, musibetin darbesine karşı şekvâ suretiyle elbette âciz ve zayıf insan ağlar. Fakat şekvâ Ona olmalı; Ondan olmamalı. Hazret-i Yakup Aleyhisselâmın نَّمَاۤ اَشْكُوا بَثِّى وَحُزْنِى اِلَى اللهِ 3 (Ben derdimi de, üzüntümü de ancak Allah’a şikâyet ederim’ dedi.” Yusuf Sûresi, 12:86.) demesi gibi olmalı. Yani, musibeti Allah’a şekvâ etmeli; yoksa Allah’ı insanlara şekvâ eder gibi “Eyvah! Of!” deyip “Ben ne ettim ki bu başıma geldi?” diyerek âciz insanların rikkatini tahrik etmek zarardır, mânâsızdır.

Üçüncü sabır: İbadet üzerine sabırdır ki, şu sabır onu makam-ı mahbubiyete kadar çıkarıyor, en büyük makam olan ubûdiyet-i kâmile cânibine sevk ediyor.

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.