Korkunun tefrit ve ifrat hallerinin hayatımızda yer alması

Korkunun tefrit ve ifrat hallerinin hayatımızda yer alması

Sunuculuğunu Yeni Asya Gazetesi Yazar Cenk Çalık’ın yaptığı Risale-i Nur’dan Röportajlar köşesinde konuğumuz Yeni Asya Gazetesi Edebiyatçı Yazar İslam Yaşar oldu.

Sayın İslam Yaşar ile 29. Bölüm’de Mektubat, 29. Mektup, Hücumat-ı Sitte Risalesi, 2. Desise-i Şeytaniye bölümünde “Korkunun tefrit ve ifrat hallerinin hayatımızda yer alması” konusunu ayrıntılarıyla konuştuk.

  • Damdaki evhamlı adam ve dessas adam
  • Ehemmiyetsiz korku ehemmiyetli şeyleri feda ettiriyor
  • Sinek beni ısırmasın diyerek, yılanın ağzına girmek
  • Korkuyla ne kadar muhatabız?
  • Eyüp Sultan Hazretleri
  • Korkunun tefrit ve ifrat hallerinin hayatımızda yer alması
  • Korku ve muhabbeti Allah yolunda kullanabilmek
  • Korku rehaveti de getirir

Mektubat

Yirmi Dokuzuncu Mektup

Altıncı Risale olan Altıncı Kısım

İKİNCİ DESİSE

Meselâ, nasıl ki damda bir adamı tehlikeye atmak için, bir dessas adam, o evhamlının nazarında zararlı görünen birşeyi gösterip, vehmini tahrik edip, kova kova, tâ damın kenarına gelir, baş aşağı düşürür, boynu kırılır. Aynen onun gibi, çok ehemmiyetsiz evhamla çok ehemmiyetli şeyleri feda ettiriyorlar. Hattâ, bir sinek beni ısırmasın diyerek, yılanın ağzına girer.

Bir zaman Allah rahmet etsin mühim bir zat kayığa binmekten korkuyordu. Onunla beraber bir akşam vakti İstanbul’dan Köprüye geldik. Kayığa binmek lâzım geldi. Araba yok. Sultan Eyüb’e gitmeye mecburuz. Israr ettim.

Dedi: “Korkuyorum; belki batacağız.”
Ona dedim: “Bu Haliç’te tahminen kaç kayık var?”
Dedi: “Belki bin var.”
Dedim: “Senede kaç kayık gark olur?”
Dedi: “Bir iki tane. Bazı sene de hiç batmaz.”
Dedim: “Sene kaç gündür?”
Dedi: “Üç yüz altmış gündür.”

Dedim: “Senin vehmine ilişen ve korkuna dokunan batmak ihtimali, üç yüz altmış bin ihtimalden birtek ihtimaldir. Böyle bir ihtimalden korkan, insan değil, hayvan da olamaz.”

Hem ona dedim: “Acaba kaç sene yaşamayı tahmin ediyorsun?”
Dedi: “Ben ihtiyarım. Belki on sene daha yaşamam ihtimali vardır.”

Dedim: “Ecel gizli olduğundan, herbir günde ölmek ihtimali var. Öyle ise, üç bin altı yüz günde hergün vefatın muhtemel. İşte, kayık gibi üç yüz binden bir ihtimal değil, belki üç binden bir ihtimalle bugün ölümün muhtemeldir. Titre ve ağla, vasiyet et” dedim. Aklı başına geldi, titreyerek kayığa bindirdim. Kayık içinde ona dedim:

“Cenâb-ı Hak havf damarını hıfz-ı hayat için vermiş, hayatı tahrip için değil. Ve hayatı ağır ve müşkül ve elîm ve azap yapmak için vermemiştir. Havf iki, üç, dört ihtimalden bir olsa, hattâ beş altı ihtimalden bir olsa, ihtiyatkârâne bir havf meşru olabilir. Fakat yirmi, otuz, kırk ihtimalden bir ihtimalle havf etmek evhamdır, hayatı azâba çevirir.”

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.