İsm-i Kuddüs, Korona Virüs ve Dabbetül Arz

(Lemalar, 30. Lema) (Şualar, 5. Şua, 20. Mesele)

 

Konuk: Yeni Asya Gazetesi Yazar Latif Salihoğlu

Konu: Risale-i Nur Külliyatı’ndan Lemalar, 30. Lema ve Şualar isimli eserden 5. Şua, 20. Mesele; İsm-i Kuddüs, Korona Virüs ve Dabbetül Arz

Lem’alar, Otuzuncu Lem’a, Birinci Nükte

Birinci Nükte

İsm-i Kuddûs’ün bir nüktesine dairdir.

Bu Kuddûs nüktesi, Otuzuncu Sözün Zeylinin Zeyli olması münasiptir.

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ – وَاْلاَرْضَ فَرَشْنَاهَا فَنِعْمَ الْمَاهِدُونَ (Yeri de döşeyip düzenledik. Biz ne güzel donatıcıyız ! Zâriyât Sûresi, 51:48.)

âyetinin bir nüktesi ve bir İsm-i Âzam veyahut İsm-i Âzamın altı nurundan bir nuru olan Kuddûs isminin bir cilvesi, Şaban-ı Şerifin âhirinde, Eskişehir Hapishanesinde bana göründü. Hem mevcudiyet-i İlâhiyeyi kemâl-i zuhurla, hem vahdet-i Rabbâniyeyi kemâl-i vuzuhla gösterdi. Şöyle ki, gördüm:

Bu kâinat ve bu küre-i arz, daim işler bir büyük fabrika ve her vakit dolar boşalır bir han, bir misafirhanedir. Halbuki böyle işlek fabrikalar, hanlar ve misafirhaneler muzahrafatla, enkazlarla, süprüntülerle çok kirleniyorlar, bulaşık oluyorlar ve ufunetli maddeler her tarafında teraküm ediyorlar. Eğer pek çok dikkatle bakılmazsa ve tanzif edilmezse ve süpürülüp temizlenmezse, içinde durulmaz; insan onda boğulur.

Şualar, Beşinci Şuâ

YİRMİNCİ MESELE: Güneşin mağripten çıkması1 ve zeminden dâbbetü’l-arzın zuhurudur.2 Amma güneşin mağripten tulûu ise, bedahet derecesinde bir alâmet-i kıyamettir. Ve bedaheti için, aklın ihtiyarı ile bağlı olan tevbe kapısını kapayan bir hâdise-i semâviye olduğundan, tefsiri ve mânası zâhirdir, te’vile ihtiyacı yoktur. Yalnız bu kadar var ki:

Allahu a’lem, o tulûun sebeb-i zâhirîsi: Küre-i arz kafasının aklı hükmünde olan Kur’ân onun başından çıkmasıyla zemin divâne olup, izn-i İlâhî ile başını başka seyyareye çarpmasıyla hareketinden geri dönüp, garptan şarka olan seyahatini irade-i Rabbânî ile şarktan garba tebdil etmekle güneş garptan tulûa başlar.

Evet, arzı şems ile, ferşi Arş ile kuvvetli bağlayan hablullahi’l-metîn olan Kur’ân’ın kuvve-i câzibesi kopsa, küre-i arzın ipi çözülür, başıboş, serseri olup aksiyle ve intizamsız hareketinden güneş garptan çıkar. Hem müsademe neticesinde emr-i İlâhî ile kıyamet kopar diye bir te’vili vardır.

Amma “dâbbetü’l-arz”: Kur’ân’da, gayet mücmel bir işaret ve lisan-ı halinden kısacık bir ifade, bir tekellüm var. Tafsili ise, ben şimdilik, başka mes’eleler gibi kat’î bir kanaatle bilemiyorum. Yalnız bu kadar diyebilirim: 1 لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ إِلاَّ اللهُ Nasıl ki kavm-i Firavuna çekirge âfâtı ve bit belâsı ve Kâbe tahribine çalışan kavm-i Ebrehe’ye ebâbil kuşları musallat olmuşlar…

Öyle de, Süfyanın ve deccalların fitneleriyle bilerek, severek isyan ve tuğyana ve Ye’cüc ve Me’cüc’ün anarşistliği ile fesada ve canavarlığa giden ve dinsizliğe, küfür ve küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle arzdan bir hayvan çıkıp musallat olacak, zîr ü zeber edecek. Allahu a’lem, o dâbbe bir nevidir. Çünkü, gayet gayet büyük birtek şahıs olsa, her yerde herkese yetişmez. Demek, dehşetli bir taife-i hayvaniye olacak.

Belki, اِلاَّ دَابَّةُ اْلاَرْضِ تَأْكُلُ مِنْسَأَتَهُ (“Asâsını kemirmekte olan bir ağaç kurdu.” Sebe’ Sûresi, 34:14.) âyetinin işaretiyle o hayvan, dâbbetü’l-arz denilen ağaç kurtlarıdır ki; insanların kemiklerini ağaç gibi kemirecek, insanın cisminde dişinden tırnağına kadar yerleşecek. Mü’minler iman bereketiyle ve sefahet ve su-i istimalâttan tecennübleriyle kurtulmasına işareten, âyet, iman hususunda o hayvanı konuşturmuş.

رَبَّنَاۤ لاَ تُؤَاخِذْنَاۤ اِنْ نَسِينَاۤ اَوْ اَخْطَأْنَا (Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla hesaba çekme.” Bakara Sûresi, 2:286.)

سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَاۤ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ (“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın.” Bakara Sûresi, 2:32.)

1 Yorum

  1. Selamünaleyküm Hocam dabbetularz yerden hayvan olarak çıkacak rivayette var. Bu koronavirüs çinin
    wuhan şehrinden bir vahşi hayvan pazarından yani yerden çıkan bir yılan benzeri vahşi hayvandan bulaştığı söyleniyor.Bu rivayetlere uygun olabilir. Ne dersiniz.

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.