Günümüzün sahabeleri kimlerdir?

Seminer

Günümüzün sahabeleri kimlerdir?

Risale-i Nur’dan Seminerler köşesinin konuğu geçtiğimiz ay günü (21.10.2022) Kayseri Kitap Fuarı’na kitaplarını imzalamak için katılan Yeni Asya Gazetesi Eğitimci İlahiyatçı Yazar Süleyman Kösmene oldu.

Konuğumuz Süleyman Kösmene katılmış olduğu programda Risale-i Nur Külliyatı’nın çeşitli yerlerinden derlediği “Günümüzün sahabeleri kimlerdir?” konulu bir seminer icra etti.

EuroNur.tv ekranlarından izleyebilirsiniz.

  • Emirdağ Lahikası – I: Sahabe mesleği nedir?
  • Kastamonu Lahikası: Sahabe mesleğindeki sır nedir?
    1) Sırr-ı ihlas
    2) Hiçbir şeye alet edilmemek
    3) Doğrudan doğruya saadet-i ebediyeye bakması
    4) Hizmet-i imaniyeden başka bir maksat takip etmemesinden
    5) Keşif ve keramat-ı şahsiyeye ehemmiyet vermemekten
    6) İman nurlarını neşretmek ve ehl-i imanın imanlarını kurtarmak
  • Sahabe olmanın sırrı nedir?
  • Sözler / 27. Söz / 27. Sözün Zeyli (İçtihad Risalesi): İnsibağ ve inikas
  • Kastamonu Lahikası: Mütesanid heyetin şahs-ı manevisine tevdii
  • Kastamonu Lahikası: İştirak-i amal-i uhreviye düsturu
  • Sözler / 27. Söz / 27. Sözün Zeyli (İçtihad Risalesi): Akrebiyet ve kurbiyet sırrı

Emirdağ Lâhikası – I

Hem, “Risale-i Nur mesleği, tarikat değil, hakikattir, Sahabe mesleğinin bir cilvesidir. Bu zaman tarikat zamanı değil, imanı kurtarmak zamanıdır.”

*****

Kastamonu Lâhikası

Risale-i Nur’un o kadar dehşetli muannidlere karşı galibâne mukavemeti, sırr-ı ihlâstan ve hiçbir şeye âlet edilmemesinden ve doğrudan doğruya saadet-i ebediyeye bakmasından ve hizmet-i imaniyeden başka bir maksat takip etmemesinden ve bazı ehl-i tarikatın ehemmiyet verdikleri keşf ve kerâmât-ı şahsiyeye ehemmiyet vermemekten ve velâyet-i kübrâ sahipleri olan Sahabîler gibi, veraset-i Nübüvvet sırrıyla, yalnız iman nurlarını neşretmek ve ehl-i imanın imanlarını kurtarmaktır.

*****

Sözler

Yirmi Yedinci Söz

Yirmi Yedinci Sözün zeyli

BİRİNCİ HİKMET

Sohbet-i nebeviye öyle bir iksirdir ki, bir dakikada ona mazhar bir zat, senelerle seyr ü sülûka mukabil hakikatin envârına mazhar olur. Çünkü, sohbette insibağ ve in’ikâs vardır. Malûmdur ki, in’ikâs ve tebaiyetle, o nur-u âzam-ı nübüvvetle beraber en azîm bir mertebeye çıkabilir.

*****

Kastamonu Lâhikası

Fihristeyi, taksimü’l-â’mâl tarzında mütesanid heyetinizin şahs-ı mânevîsine tevdiiniz çok güzeldir. Tam ve daimî bir üstad buldunuz. O mânevî üstad, bu âciz kardeşinizden çok yüksektir; daha bana ihtiyaç bırakmıyor.

*****

Kastamonu Lâhikası

İştirak-i a’mâl-i uhreviye düsturuyla, herbir şakirdine, herbir günde binler hâlis lisanlarla edilen makbul duaları ve binler ehl-i salâhatin işledikleri a’mâl-i salihanın misil sevaplarını kazandırıp

*****

Sözler

Yirmi Yedinci Söz

Yirmi Yedinci Sözün zeyli

Birisi: Akrebiyetin inkişafıyladır ki, nübüvvetteki kurbiyet ona bakar ve nübüvvet veraseti ve sohbeti cihetiyle Sahâbeler o sırra mazhardırlar.

İkinci suret: Bu’diyetimiz noktasında kat’-ı merâtip edip bir derece kurbiyete müşerref olmaktır ki, ekser seyr ü sülûk-u velâyet ona göre ve seyr-i enfüsî ve seyr-i âfâkî bu suretle cereyan ediyor.

İşte, birinci suret sırf vehbîdir, kisbî değil. İncizabdır, cezb-i Rahmânîdir ve mahbubiyettir. Yol kısadır, fakat çok metin ve çok yüksektir ve çok hâlistir ve gölgesizdir. Diğeri kisbîdir, uzundur, gölgelidir. Acaip harikaları çok ise de, kıymetçe, kurbiyetçe evvelkisine yetişemez.

*****

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.