Konuk: Rüstem Garzanlı
Konu: Risale-i Nur Külliyatı’ndan, Mektubat isimli eser, 24. Mektup, 3. İşaret ve Sözler isimli eserden 28. Söz; Dünya, ahiret pazarına münasip mahsulatı yetiştirir
MEKTUBAT, 24. MEKTUP, 3. İŞARET
fıkrası ifade ediyor ki:
Dünya bir tezgâh ve bir mezraadır; âhiret pazarına münasip olan mahsulâtı yetiştirir. Çok Sözlerde ispat etmişiz: Nasıl ki cin ve insin amelleri âhiret pazarına gönderiliyor. Öyle de, dünyanın sair mevcudatı dahi, âhiret hesabına çok vazifeler görüyorlar ve çok mahsulât yetiştiriyorlar. Belki küre-i arz onlar için geziyor. Belki denilebilir ki, onun içindir. Bu sefine-i Rabbâniye, yirmi dört bin senelik bir mesafeyi bir senede geçip meydan-ı haşrin etrafında dönüyor.
Meselâ, ehl-i Cennet elbette arzu ederler ki, dünya maceralarını tahattur etsinler ve birbirine nakletsinler. Belki o maceraların levhalarını ve misallerini görmeyi çok merak ederler. Elbette, sinema perdelerinde görmek gibi, o levhaları, o vak’aları müşahede etseler, çok mütelezziz olurlar. Madem öyledir; herhalde, dâr-ı lezzet ve menzil-i saadet olan dâr-ı Cennette, işaretiyle, sermedî manzaralarda, dünyevî maceraların muhaveresi ve dünyevî hâdisâtın manzaraları Cennette bulunacaktır.
SÖZLER, 28. SÖZ
Elbette dar-ı saadet ve ebediyet olan Cennet’te bittarîk-ıl evlâ: Dost dostu ile beraber iken, herbirisi istidadına göre sofra-i Rahmânürrahîm’den, istidadları derecesinde hisselerini alırlar. Bulundukları cennetler ayrı ayrı da olsa, beraber bulunmalarına mâni olmaz. Çünki: Cennet’in sekiz tabakası birbirinden yüksek oldukları halde, umumun damı Arş-ı A’zamdır. Nasılki mahrutî bir dağın etrafında, birbiri içinde, birbirinden yüksek, kaidesinden zirvesine kadar surlu daireler bulunsa; o daireler birbirinin üstündedir.. fakat, birbirinin güneş görmelerine mâni olmaz, birbirinden geçebilir, birbirine bakar. Öyle de: Cennetler de buna yakın bir tarz ile olduğu, ehâdîsin mütenevvi rivâyâtı işaret ediyor.
İlk yorumu siz yazın