Cüz-i sevap ile iştirak-i amal arasındaki fark

Cüz-i sevap ile iştirak-i amal arasındaki fark

Sunuculuğunu Yeni Asya Gazetesi Yazar Cenk Çalık’ın yaptığı Risale-i Nur’dan Röportajlar köşesinde konuğumuz Yeni Asya Gazetesi Edebiyatçı Yazar İslam Yaşar oldu.

Sayın İslam Yaşar ile 23. Bölüm’de Lemalar, 21. Lema, İhlas Risalesi‘nde İhlası kıran sebepler bölümünde “Cüz-i sevap ile iştirak-i amal arasındaki fark” konusunu ayrıntılarıyla konuştuk.

EuroNur.tv ekranlarından izleyebilirsiniz.

  • 1. Misal: Malların birleştirilmesiyle ortak hareket etmek
  • İştirak-i emval düsturu amal-i uhreviyeye girse, zararsız menfaate medardır
  • Dost, kardeş ve talebe dairelerinin asıl maksatları
  • Sırr-ı ihlas ile iştirak
  • Sırr-ı uhuvvet ile tesanüd
  • Sırr-ı ittihad ile teşrikü’l-mesai
  • Herbirinin defter-i amaline bitamamiha girecektir
  • Şahs-ı maneviyi nazarlara ver(me)mek
  • İştirak, tesanüd ve teşrik-i mesai
  • Menfaat-i maddiye rekabete sevk etmeyecek / etmemeli
  • Menfaat-i uhreviye noktasında ehl-i tarikata aldanmak
  • Cüz-i sevap ile iştirak-i amal arasındaki fark

Lem’alar

Yirmi Birinci Lem’a

Birinci misal: Ehl-i dünya, büyük bir servet ve şiddetli bir kuvvet elde etmek için, hattâ bir kısım ehl-i siyaset ve hayat-ı içtimaiye-i beşeriyenin mühim âmilleri ve komiteleri, iştirak-i emval düsturunu kendilerine rehber etmişler. Bütün sû-i istimâlât ve zararlarıyla beraber, harika bir kuvvet, bir menfaat elde ediyorlar.

Halbuki, iştirak-i emvâlin, çok zararlarıyla beraber, iştirakle mahiyeti değişmez. Herbirisi umuma gerçi bir cihette ve nezarette mâlik hükmündedir; fakat istifade edemez.

Her ne ise, bu iştirak-i emval düsturu a’mâl-i uhreviyeye girse, zararsız azîm menfaate medardır. Çünkü bütün emval, o iştirak eden herbir ferdin eline tamamen geçmesinin sırrını taşıyor. Çünkü, nasıl ki dört beş adamdan, iştirak niyetiyle biri gazyağı, biri fitil, biri lâmba, biri şişe, biri kibrit getirip lâmbayı yaktılar. Herbiri tam bir lâmbaya mâlik oluyor. O iştirak edenlerin herbirinin bir duvarda büyük bir âyinesi varsa, herbirinin noksansız, parçalanmadan, birer lâmba, oda ile beraber âyinesine girer.

Aynen öyle de, emvâl-i uhreviyede sırr-ı ihlâs ile iştirak ve sırr-ı uhuvvet ile tesanüd ve sırr-ı ittihad ile teşrikü’l-mesâi, o iştirak-i a’mâlden hâsıl olan umum yekûn ve umum nur herbirinin defter-i a’mâline bitamâmihâ gireceği, ehl-i hakikat mâbeyninde meşhud ve vakidir. Ve vüs’at-i rahmet ve kerem-i İlâhînin muktezasıdır.

İşte, ey kardeşlerim! Sizleri inşaallah menfaat-i maddiye rekabete sevk etmeyecek. Fakat menfaat-i uhreviye noktasında bir kısım ehl-i tarikat aldandıkları gibi, sizin de aldanmanız mümkündür. Fakat şahsî, cüz’î bir sevap nerede, mezkûr misal hükmündeki iştirak-i a’mâl noktasında tezahür eden sevap ve nur nerede?

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.