Hüsn-ü hizmete mükafat, kusur edenlere tokat
Geçtiğimiz hafta Yeni Asya Gazetesi Kocaeli İl Temsilciliği tarafından tertip edilen okuma programına Yeni Asya Gazetesi Araştırmacı Tarihçi Yazar M. Latif Salihoğlu davet edildi.
Programa misafir olarak katılan Yeni Asya Gazetesi Araştırmacı Tarihçi Yazar M. Latif Salihoğlu Risale-i Nur Külliyatı Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Tarihçe-i Hayat, Şualar ve Emirdağ Lahikası – II isimli eserlerden “Hüsn-ü hizmete mükafat, kusur edenlere tokat“ konulu bir ders yaptı.
EuroNur.tv ekranlarından izleyebilirsiniz.
- Sikke-i Tasdik-i Gaybi: Hüsn-ü hizmete mükafat, kusur edenlere tokat
- Şualar / 13. Şua: Hizmete zarar veren, kusur edenler ve hüsn-ü hizmet edenler
- Tarihçe-i Hayat / Giriş: Kur’an hakikatlerinin teyid, ispat ve neşri
- Şualar / 11. Şua / 8. Meselenin bir hülasası: İman-ı bil’ahiret nuru ve kuvvetinin verdiği mükafat ve şevk
- Şualar / 14. Şua: Hakarete rağmen hizmetten vazgeçmezse onu helal ederim
- Emirdağ Lahikası – II: Kendimde kabiliyet, meziyet ve liyakat görmüyorum
- Tarihçe-i Hayat / Eskişehir Hayatı: Masum mevkufların meşakkatlerini çekmek isterdim
- Şualar / 14. Şua: Kardeşlerimin kalplerini sadakat, muhabbet, uhuvvet ve şefkatle doldur
- Hayreddin Ekmen / Çizgi Roman / Bediüzzaman Said Nursi
Sikke-i Tasdik-i Gaybi
Yirmi Yedinci Mektuptan Mühim Parçalar
Emin ve Tahsin ve Hilmi’nin bir fıkrasıdır. Yirmi Yedinci Mektubun fıkraları içine girmeye münasip görüldü.
Risale-i Nur şakirtlerinin, hüsn-ü hizmetine acele bir mükâfat gördükleri gibi, hizmette kusur edenler dahi tokat yediklerini -Isparta’da olduğu gibi- burada dahi gözümüzle gördük.
*****
Şualar
On Üçüncü Şuâ
Hem Risale-i Nur’un hizmetine zarar veren veya hizmette kusur edenlere aynı zamanında gelen şefkat veya hiddet tokatlarının yüzer vukuatları tam tamına tevafukları tesadüfî olmadığı gibi, Risale-i Nur’a hüsn-ü hizmet edenlerin hemen hemen bilâistisna maişetinde vüs’at ve bereket kalbinde meserret ve rahat görmelerinin binler hâdiseleri dahi tesadüfî olamaz.
*****
Tarihçe-i Hayat
Giriş
Hem Tarihçe-i Hayat’ta geçen bir mektubunda, Bediüzzaman:
Ben kasemle temin ederim ki, Risale-i Nur’u senâdan maksadım, Kur’ân’ın hakikatlerini ve imanın rükünlerini teyid ve ispat ve neşirdir.
*****
Şualar
On Birinci Şuâ
Sekizinci Mes’elenin bir Hülâsası
Sizi kasemle temin ederim ki, iman-ı bil’âhiret nuru ve kuvveti bana öyle bir sabır ve tahammül ve tesellî ve metanet, belki mücahidâne, kârlı bir imtihan dersinde daha büyük mükâfatı kazanmak için bir şevk verdi ki, ben bu risalenin başında dediğim gibi, kendimi medrese-i Yusufiye ünvanına lâyık bir güzel ve hayırlı medresede biliyorum.
*****
Şualar
On Dördüncü Şuâ
Sizi kasemle temin ederim ki, biriniz bana en büyük bir hakaret yapsa ve şahsımın haysiyetini bütün bütün kırsa, fakat hizmet-i Kur’âniye ve imaniye ve Nuriyeden vazgeçmezse, ben onu helâl ederim, barışırım, gücenmemeye çalışırım.
*****
Emirdağ Lâhikası – II
Ben bunu kasemle temin ediyorum ki, bütün hayatımda geçen o harikalardan dolayı ben kendimde kat’iyen bir kabiliyet ve bir meziyet ve o fevkalâdeliğe bir liyakat görmüyordum. Hayret hayret içinde kalıyordum. Değil fevkalâde bir dehâ veyahut fevkalâde bir velâyet, belki kendi kendimi idâre edecek ve hayat-ı içtimaiye ile münasebettar olacak bir kabiliyet görmüyordum. Gerçi zahiren hodfuruşluk gibi bazı hâlât hayatımda görünmüştü. O da ihtiyarım haricinde halkların hüsn-ü zannını tekzip etmemek için bir nevi hodfuruşluk gibi oluyordu. Fakat halkların hüsn-ü zannı gibi hakikatte olmadığımın hikmetini bilmediğimden ve dünyaya yaramadığımı, böyle bin derece haddimden fazla bir teveccühe mazhar olduğumu bütün bütün hilâf-ı hakikat telâkki ediyordum.
*****
Tarihçe-i Hayat
Eskişehir Hayatı
Ben vicdanımla mevcud ve çok emarelerle temin ederim ki, eğer bu mâsum mevkuflar adedince vücutlarım bulunsaydı veyahut onların umumuna gelen her nevi meşakkatlerini alabilseydim, kasem ederim ki, müftehirane, o kıymettar zatlara bedel çekmek isterdim.
*****
Şualar
On Dördüncü Şuâ
Hattâ kasemle temin ederim ki, sekiz gündür Nurun iki rüknü zâhirî birbirine nazlanmak ve teselli yerine hüzün vermek olan ehemmiyetsiz hâdisenin, bu sırada benim kalbime verdiği azap cihetiyle, “Eyvah, eyvah! El’aman, el’aman! Yâ Erhamerrâhimîn, medet! Bizi muhafaza eyle. Bizi cin ve insî şeytanların şerrinden kurtar. Kardeşlerimin kalblerini birbirine tam sadakat ve muhabbet ve uhuvvet ve şefkatle doldur” diye hem ruhum, hem kalbim, hem aklım feryat edip ağladılar.
*****
1) Hüsn-ü hizmete mükafat, kusur edenlere tokat – M. Latif Salihoğlu
2) İblis’in ilkaatına karşı Kur’an feyzinden 3 nükte – M. Latif Salihoğlu
3) Hizmetimizdeki kardeşlik düsturlarımız ve ölçüleri – M. Latif Salihoğlu
4) Hayatını Risale-i Nur Hizmeti’ne feda edenler – M. Latif Salihoğlu
5) Nurlar’dan saçılan hali kendime vazife addettim – M. Latif Salihoğlu
6) Tasavvuf ve Hakaik-i İslamiye nasıl bir gıdadır? – M. Latif Salihoğlu
5 Trackbacks / Pingbacks