Tıbb-ı Rabbaniye

Sözler, 20. Söz, Mukaddeme

 

Konuk: Süleyman Kösmene

Konu: Risale-i Nur Külliyatı’ndan, Sözler isimli eser, 20. Söz, Mukaddeme; İsa Aleyhisselam’ın Mucizesi, Tıbb-ı Rabbaniye

SÖZLER, 20. SÖZ, MUKADDEME

وَ اُبْرِئُ اْلاَكْمَهَ وَاْلاَبْرَصَ وَاُحْيِى اْلمَوْتٰى بِاِذْنِ اللهِ (Allah’ın izniyle, anadan doğma körleri ve alaca hastalığına tutulanları iyileştirir ve ölüleri diriltirim.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:49.)

Kur’ân, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın nasıl ahlâk-ı ulviyesine ittibâa beşeri sarihan teşvik eder. Öyle de, şu elindeki san’at-ı âliyeye ve tıbb-ı Rabbânîye remzen tergib ediyor. İşte, şu âyet işaret ediyor ki, en müzmin dertlere dahi derman bulunabilir. Öyle ise, ey insan ve ey musibetzede benî Âdem! Meyus olmayınız. Her dert, ne olursa olsun, dermanı mümkündür. Arayınız, bulunuz. Hattâ ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkündür.

Cenâb-ı Hak, şu âyetin lisan-ı işaretiyle, mânen diyor ki: “Ey insan! Benim için dünyayı terk eden bir abdime iki hediye verdim: biri mânevî dertlerin dermanı, biri de maddî dertlerin ilâcı. İşte, ölmüş kalbler nur-u hidayetle diriliyor. Ölmüş gibi hastalar dahi onun nefesiyle ve ilâcıyla şifa buluyor. Sen de Benim eczahane-i hikmetimde her derdine deva bulabilirsin. Çalış, bul. Elbette ararsan bulursun.”

İşte, beşerin tıp cihetindeki şimdiki terakkiyâtından çok ilerideki hududunu şu âyet çiziyor ve ona işaret ediyor ve teşvik yapıyor.

İlk yorumu siz yazın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.