Demokrasi, Diktatörlük ve Kemalizm

 

Müflis Proje Kemalizm kitabının yazarı Kazım Güleçyüz´ün Karadeniz TV de katıldığı “Demokrasi, Diktatörlük ve Kemalizm” konulu, yaklaşık dört saat süren Ceviz Kabuğu proğramının özeti.

 

Ceviz Kabuğu

Geçen Cuma gecesi Karadeniz TV’de Hulki Cevizoğlu’nun Ceviz Kabuğu programında Kemalizmi “tartıştık.”

Diğer iki katılımcının Kemalist olmasına ilâveten, moderatör olarak objektif davranması gereken Cevizoğlu’nun da “taraf” olmayı seçmesi sonucu adeta üçlü bir “cephe” oluşturuldu ve ilâveten bu cephe canlı telefon bağlantılarıyla takviye edildi. Buna karşılık bize destek vermek için açılan telefonların bağlanmaması ya da sürekli “meşgul” çalması, bu yöndeki twitter mesajlarının da sansürlenmesi, ayrıca bir taraftan bize söz hakkı veriliyormuş gibi gösterilip diğer taraftan konuşmalarımızın sürekli müdahalelerle kesilmesi ve suallerin cevabını tamamlamamıza imkân verilmeden başka konulara atlanarak mesajlarımızın sabote edilmesi, programı bizim açımızdan deplasmanda ve üstelik mayınlı sahada yapılan bir müsabakaya çevirdi.

Zaten bu tür programlardaki genel problem, bir tartışma âdâbının bulunmayışı; sıranız gelince konuşmak ve gerekirse cevabını vermek için sözünü bitirmesini beklediğiniz muhatabınızın, saygısız ve kaba müdahalelerle sözünüzü kesmesi ve üstelik moderatörün bunlara çanak tutup, dahası kendisinin de böyle davranması, tartışmadan sağlıklı sonuç çıkmasını engelliyor.

Maalesef Ceviz Kabuğu’nda da böyle oldu.

Bilâhare programla ilgili olarak bazı Kemalist ve ulusalcı yayınlarda öteden beri kullanılagelen “linç” üslûbuyla tepkiler verilmesi de, işin kapsamlı bir kurgu olduğu izlenimimizi pekiştirdi.

Bu mülâhazalarımızı kayda geçirdikten sonra:

Programda, “Atatürk’ü koruma kanunu kaldırılsın ve bu kadar heykele gerek yok” görüşlerinin, farklı gerekçelerle de olsa kabul görmesi, üzerinde durulması gereken ilginç bir noktaydı.

Bunun dışında, bizim dile getirdiğimiz ve boğuntuya getirilerek geçiştirilen bazı hususlar:

  • Ülkemizde, cumhuriyetten önce de, Osmanlının son döneminde İkinci Meşrutiyetin ilânından itibaren çok partili bir sistem uygulandı. Ama cumhuriyetten sonra tek partiye dayalı bir baskı rejimi kuruldu. Millî mücadeleyi zaferle sonuçlandıran Birinci Meclisteki çok seslilik, bilâhare yapılan tasfiyelerle ortadan kaldırıldı. Cumhuriyetin ilânı dahi emrivaki ile yapıldı.
  • Vatanın her köşesinde millî mücadeleye destek veren sarıklı mücahitler zafer sonrasında dışlanırken, Kurtuluş Savaşını yöneten komutanların dahi çoğu bilâhare devredışı bırakıldı.
  • Devrimler, muhaliflerin tasfiye edildiği bir ortamda baskı ve dayatma yöntemleriyle hayata geçirildi. Bu durum toplumda travma doğurdu.
  • İskilipli Atıf Hoca ve Şalcı Bacının Şapka Kanununa muhalefet gerekçesiyle idamları, o devirde yaşananların örneklerinden sadece ikisi.
  • Harf devrimi sonrası Kur’ân okumak dahi yasaklandı. Çocuklarına gizli saklı Kur’ân öğretmek zorunda bırakılan insanlar takip altında tutuldu.
  • M. Kemal’in Kur’ân meal ve tefsiri yazdırmaktaki hedefi, Kâzım Karabekir’in bizzat ondan aktardığı sözlerde, “Araboğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kur’ân’ı tercüme ettireceğim, tâ budalalık edip aldanmakta devam etmesinler” ifadeleriyle açığa vurulmuştu.
  • Kemalizm, demokrasinin önünü kesen sürekli bir engel oluşturdu. 1950’de başlayan çok partili demokrasinin darbelerle kesintiye uğratılıp askıya alınması, hep “Atatürk ilke ve inkılâpları elden gidiyor” gerekçesine dayandırıldı.
  • Çok övünülen “kadına seçme ve seçilme hakkı” verilmesinin, herkesin ancak tek partiye oy verebileceği bir rejimde ne anlamı olabilir?
  • Tek kişinin mutlak hakimiyetine dayalı padişahlık sisteminin devam edemeyeceğini Said Nursî daha meşrutiyet devrinde “Eski hal muhal, ya yeni hal, ya izmihlâl” diyerek vurgulamıştı.
  • “Vatan söz konusu ise herşey teferruattır” sözü yanlış. Önce insan. İnsansız vatan olur mu?
  • Bugünkü kronik sorunların çoğu, 80 yıl önceki uygulamalara dayanıyor. Bunları sükûnetle, farklı fikirlere saygı göstererek tartışabilmeliyiz.

Kazım GÜLEÇYÜZ
irtibat@yeniasya.com.tr

 

7 Yorum

  1. Video bütün tartismayi icerseydi iyi olurdu. Sayin Gülecyüz’ün görüslerini, kanaatlerin zaten yazilarindan ve Müflis Proje yazi dizisinden taniyoruz. Hasbelkader sayin Gülecyüz gecenlerde hastahanede Sualari okumus. 12,13 ve 14. Sualari daima okumanin menfaatlerinin yansimasini videoda izlemek ayri bir zevkti. Tam bekledigim gibi bir durus ve ifade tarzi tebrik ederim.

  2. bu günlerdeki amaç ve gayemiz aslında bir ömür boyu olması gereken ahirzamanla ilgili peygamberimiz s.a.v. hadisi şerifleri ve sahabe-i kiramın ümmeti muahammedin çekindiği min fitneti ahirzaman ve min fitneti decaali ve süfyan konularına açıklık getiren hiç bir alimin bu kadar net açıklayamadığı 5. şua’yı okuyup anlamak anladığımızıda çevremize anlatmak ve Kazım kardeş gibi medya lisanı ile aleme duyurmak.DİLİNE SAĞLIK KAZIM KARDEŞ

  3. Tebrikler kazım kardeşim doğruları çok güzel anlattın bir doğru bir harman yalanı yakar ALLAH razı olsun

ömer faruk topçu için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.